Ali Uğur Aktepe: Yeni Nesil İletişim Teknolojileri Toplumları Nasıl Etkiliyor?
Ali Uğur Aktepe, yeni nesil iletişim teknolojilerinin toplumlar üzerindeki etkisine dair şu değerlendirmelerde bulundu:
“İletişim teknolojileri her zaman insanlığın gelişiminde itici güç oldu. Bugün 5G’nin yaygınlaşması ve 6G araştırmalarının hız kazanmasıyla birlikte çok daha büyük bir dönüşümün eşiğindeyiz. 5G, yalnızca mobil cihazlara yüksek hızlı internet sunmakla kalmıyor; nesnelerin interneti, otonom araçlar, akıllı şehirler ve endüstriyel otomasyon gibi pek çok alanın altyapısını oluşturuyor. Bu teknolojinin üretimden sağlığa, lojistikten eğitime kadar uzanan geniş bir etki alanı var.”
5G’nin sunduğu düşük gecikme süresi ve yüksek bağlantı kapasitesinin özellikle üretim süreçlerinde verimliliği artırdığına dikkat çeken Aktepe, “Milisaniyelik gecikmelerle karar verebilen makineler, fabrika ortamlarında büyük fark yaratıyor. Biz de bu süreçleri deneyimleme fırsatı bulduk ve sonuçları oldukça etkileyici” dedi.
Henüz standartları belirlenmemiş olsa da, 6G’nin çok daha kapsamlı bir vizyon sunduğunu ifade eden Aktepe, “6G ile yapay zeka ağlara entegre olacak ve ağlar kendi kendini yöneten, bağlamsal veriye göre optimize olan sistemlere dönüşecek. Bu, yalnızca daha hızlı bağlantı değil; karar alabilen, çevreye adapte olabilen bir altyapı anlamına geliyor” açıklamasında bulundu.
Ağ mimarilerindeki dönüşümün de bu teknolojilerin başarısı açısından kritik olduğunu belirten Aktepe, “Geleneksel merkezî yapılar yerini edge computing gibi daha esnek modellere bırakıyor. Verinin kaynağa yakın işlenmesi, zaman hassasiyeti olan tüm uygulamalarda –örneğin otonom sürüş ya da uzaktan cerrahi gibi– hayati önem taşıyor” diye konuştu.
Yeni nesil iletişim ağlarının beraberinde siber güvenlik risklerini de getirdiğini hatırlatan Aktepe, bu alanda yapay zekâ tabanlı güvenlik sistemlerinin öneminin arttığını ifade etti: “Bağlı cihaz sayısındaki artış, ağın yüzey alanını genişletiyor. Bu nedenle siber güvenlik artık bir seçenek değil, temel bir ihtiyaç. 6G ile bu sistemlerin daha otonom ve proaktif hale gelmesini bekliyoruz. Ancak burada etik sorumluluklar ve veri mahremiyeti de göz ardı edilmemeli.”
Teknolojinin toplumsal etkilerine de dikkat çeken Aktepe, dijital uçurumun derinleşmemesi gerektiğini vurguladı: “Kapsayıcılık ilkesiyle hareket etmek şart. Gelişmiş kentlerdeki kullanıcıların faydalandığı bu teknolojilere, kırsal bölgelerde yaşayan bireylerin de erişimi sağlanmalı. Aksi takdirde teknoloji birleştiren değil, ayrıştıran bir unsur haline gelir.”
Aktepe, Türkiye’nin bu dönüşümde yerini sağlamlaştırabilmesi için yalnızca altyapı yatırımlarının değil, dijital okuryazarlık, yerli üretim ve regülasyon alanlarında da atılım yapması gerektiğini belirtti. “Bu süreci sadece teknolojik değil, bütünsel bir kalkınma politikası olarak görmek gerekiyor. Kamunun, özel sektörün ve akademinin iş birliği içinde hareket etmesi şart” dedi.
Son olarak Aktepe, “5G ve 6G teknolojileri sadece ağları değil, insan yaşamını dönüştürüyor. Bu teknolojilerin merkezinde insanı tutmalı, topluma değer katan çözümler üretmeliyiz” ifadelerini kullandı.
Reklamdır
